İYİ Parti Burdur İl Başkanı Nazif Aktürk'ün uyuşturucu kullanımındaki tehlikeye dair açıklamalarının ardından, bu kez geçmiş dönem Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı ve Burdur Birlik Başkanı Kamil Özcan da sahadan çarpıcı gözlemler aktardı. Özcan, köylerde bile uyuşturucu kullanımının ciddi boyutlara ulaştığını belirterek mevcut güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığını söyledi.
“Köyler bile artık güvenli değil; uyuşturucu gençleri esir almış durumda”
Tarım ve hayvancılık bölgelerinde yaptığı saha ziyaretlerinde karşılaştığı tabloyu “korkutucu” olarak nitelendiren Özcan, şu ifadeleri kullandı:
“Artık sadece şehir merkezlerinde değil, en ücra köylerde bile gençlerin elinde uyuşturucu görüyoruz. Bu durum tarımın geleceğini, aile düzenini, kırsalın huzurunu tehdit ediyor. Güvenlik tedbirleri tek başına yeterli değil; toplumsal bir refleks gösterilmeli.”
10 Yılda %350 Artış: Kırsal Bölge Tüketimi Rekor Seviyede
Özcan açıklamasını sahadaki verilerle destekleyerek uyuşturucu kullanımının özellikle kırsalda dramatik biçimde arttığına dikkat çekti:
Son 10 yılda kırsal bölgelerde yakalanan uyuşturucu kullanıcı sayısı %350 arttı.
Burdur’da 2024–2025 arasında kırsaldan gelen ihbar sayısı %42 yükseldi.
Sentetik uyuşturucuların köylere sızma oranı 5 yılda 4 kat arttı.
Uyuşturucu bağlantılı genç işgücü kaybı hayvancılık sektöründe %18’e ulaştı.
Özcan, özellikle sentetik maddelerin düşük fiyatlı olması nedeniyle köy gençleri arasında hızla yayıldığını belirterek:
“Tarlada, ahırda çalışacak genç bulamıyoruz; çünkü bir kısmı bağımlılıkla boğuşuyor. Bu, sadece sosyal değil ekonomik bir çöküş riskidir.” dedi.
“Toplum tepki vermezse hiçbir güç bu belayı bitiremez”
Kamil Özcan, uyuşturucuyla mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin omzuna bırakılamayacağını vurgulayarak şu çağrıyı yaptı:
“Bu iş artık sadece polisin, jandarmanın meselesi değildir. Tüm toplum tepki vermek zorunda. Muhtarından öğretmenine, çiftçisinden esnafına kadar herkes bu mücadelede yer almalı.”
“Aileler susmasın, gizlemesin”
Özcan, ailelerin utanç veya çekince nedeniyle durumu gizlemesinin en büyük hata olduğunu vurguladı:
“Bir genç bağımlı oluyorsa bunu saklamak onu kurtarmaz, aksine daha da batırır. Aileler korkmadan yardım istemelidir.”
“Uyuşturucudan temizlenmemiş bir köyün geleceği yoktur”
Açıklamasının sonunda Özcan, uyuşturucuya teslim olan kırsal bölgelerin hem sosyal hem ekonomik olarak çökeceği uyarısında bulundu:
“Köyleri bu illetten temizlemezsek tarımın geleceği yoktur. Üreten genç yoksa üretim de yoktur.”
Nazif Aktürk’ün ardından Kamil Özcan’ın çıkışı, Burdur’da uyuşturucu tehlikesinin ulaştığı boyutu bir kez daha gözler önüne sererken, kamuoyunda “Köylerde bile durum kontrolden çıkıyor” endişesini güçlendirdi.