GÖLHİSAR KAPALI PAZARYERİ: SİYASET, SORUMSUZLUK VE CAN GÜVENLİĞİ

Gölhisar’ın kapalı pazaryeri üzerinden patlak veren tartışma, sadece bir yapının bakımsızlığını değil, siyasetin sorumsuzlukla nasıl iç içe geçtiğini de gözler önüne seriyor. Eski Belediye Başkanı Ramazan Canural ve mevcut Başkan İbrahim Sertbaş’ın açıklamaları, halkın güvenliğini siyasetin gölgesinde bırakıyor.

Canural’ın Eleştirisi: Geçmişi Temize Çekme Çabası

Canural, “Pazaryeri kaderine terk edildi” diyerek mevcut belediyeyi suçluyor. Ancak sorun burada; görevdeyken neden yapının bakımını sağlamak için gerekli adımlar atılmadı? “Görevde bulunduğum dönemde iyiydi” demek, sorumluluğu devretmekten başka bir anlam taşımıyor. Halkın güvenliği siyasetin değil, belediyenin asli görevidir.

Sertbaş’ın Savunması: Polemik İçinde Kaybolan Gerçek

Sertbaş ise yapının baştan beri sorunlu olduğunu iddia ediyor ve Canural’ı ihmalle suçluyor. Evet, belki de kolonlar ve panellerde sorunlar vardı. Ama bu, mevcut belediyenin sorunları çözme görevini ortadan kaldırmaz. Siyasi suçlama üzerinden sorumluluk paylaşımı, yapının hâlâ risk taşıyor olmasını değiştirmez.

Firmanın Rolü: Halkın Gözü Önünde Saklanan Gerçek

ASKON ÇELİK’in eksik işlerinin halktan gizlendiği iddiası, işin vahametini artırıyor. Ama firma sorumluluğu ne kadar önemli olursa olsun, belediyelerin teslim aldığı yapının güvenliğini sağlama yükümlülüğü tartışılmaz. Siyaset, burada bir bahane olmamalı; çözüm üretmek öncelik olmalı.

Çözüm: Bağımsız ve Şeffaf İnceleme Şart

Gölhisar halkının can güvenliği, polemiklerin gölgesinde bırakılmamalı. Burada TMMOB veya bağımsız bir mühendislik ekibi devreye girmeli, yapının gerçek durumu detaylı olarak incelenmeli ve sorumlular net şekilde belirlenmeli. Siyasi hesaplar yerine, bilim ve halk güvenliği öncelikli olmalı.

Artık laf değil, eylem zamanı. Gölhisar’da kapalı pazaryeri üzerinden süren siyasi atışmalar, bir an önce somut çözümlerle sonlandırılmalı. Aksi hâlde, sadece koltuk tartışmaları yapılır, halkın güvenliği riske atılır.