BURDUR’DA GÜNDEM YOĞUN: SAĞLIK SKANDALLARI, SOSYAL YARALAR VE ÇEVRE HASSASİYETİ

Hasan Güraksu’nun moderatörlüğünü yaptığı Halkın Sesi programının bu haftaki konuğu CHP üyesi Durmuş Oran oldu. Programda Burdur Devlet Hastanesi’nde "sahte nöbet" iddiası, Yeşilova’da yaşanan intihar girişimi, kimliksiz Melek Gül’ün dramı ve Salda Gölü’nde görüntülenen geyikler gündeme taşındı. Ayrıca Burdur’da uzun yıllardır çözülemeyen içme suyu problemi, tıp fakültesi ihtiyacı ve basın–siyaset ilişkileri de ele alınarak kamuoyuna önemli mesajlar verildi.
BURDUR GÜNDEMİNDE SAĞLIKTA İDDİALAR, SOSYAL DRAMLAR VE ÇEVRE DUYARLILIĞI
Burdur’da son günlerde kamuoyunun dikkatini çeken önemli konular gündeme taşındı. Sağlık alanındaki iddialardan bireysel mağduriyetlere, çevre sorunlarından sosyal olaylara kadar birçok başlık, kamuoyunda geniş yankı buluyor.
BURDUR DEVLET HASTANESİ’NDE “SAHTE NÖBET” İDDİASI
Burdur Devlet Hastanesi’nde destek hizmetleri müdürü hakkında ciddi iddialar ortaya atıldı. Müdürün, işçilerin nöbet listelerine sahte imza attığı, nöbete gelmeyen kişiler için “görev yapmış gibi” gösterim yaptığı öne sürüldü. Konu hakkında Birleşik Kamu-İş’e bağlı Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Uzman Dr. Ümit Gümüştaş açıklamalarda bulundu.
Gümüştaş, “Kamu kaynaklarının kişisel çıkar için kullanılmasına asla göz yumulmamalı. Bu iddialar gizlenmemeli, kim korunuyorsa korunsun gerçek ortaya çıkarılmalıdır” diyerek yetkilileri göreve çağırdı. İddiaların soruşturulup soruşturulmadığı, açılan dosyaların kapatılıp kapatılmadığı soruları ise hala yanıt bekliyor.
YEŞİLOVA DEVLET HASTANESİ’NDE “İNTİHAR GİRİŞİMİ” İDDİASI
Burdur’un Yeşilova ilçesinde görev yapan hastane müdür yardımcısı Dilek Erçoban, geçmişte hakkında açılan soruşturmaların ardından mahkeme kararıyla görevine geri dönmüştü. Ancak iddialara göre göreve döndüğü gün personel üzerinde baskı uyguladığı gerekçesiyle yeniden gündeme geldi.
Bir personelin CİMER’e “intihar edeceğim” şeklinde başvuru yapması üzerine polis ekipleri harekete geçti. Kadın evinde bulunarak psikolojik destek altına alındı. Sendika Başkanı Ümit Gümüştaş, “Eğer bir personel intihara sürüklenirse, sorumluluk kimde olacak?” diyerek sağlık yönetimine sert eleştiriler yöneltti.
MELEK GÜL’ÜN DRAMI
Burdur kamuoyunu derinden etkileyen bir diğer olay ise Melek Gül isimli bir kadının yaşadığı dram oldu. Kimliksiz olduğu için resmi yardımlardan faydalanamayan Gül’ün, mezarlık yanında derme çatma bir kulübede yaşam mücadelesi verdiği, kucağında çocuklarıyla hayatta kalmaya çalıştığı öğrenildi.
Oğlu cezaevinde olan Gül’ün, maddi imkânsızlıklar nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığı aktarıldı. Olayın duyulmasının ardından valilik ve belediye yetkililerinin devreye girdiği öğrenilirken, “önce insan olarak mağduriyeti gidermek gerektiği” vurgulandı.
SALDA GÖLÜ’NDE GEYİKLER GÖRÜLDÜ
Burdur’un doğal mirası Salda Gölü, bu kez farklı bir haberle gündeme geldi. Bölgedeki doğal yaşamın simgesi haline gelen geyikler, göl çevresinde görüntülendi. Olay, Yeşilova Belediye Başkanı’nın da sosyal medya paylaşımıyla kamuoyuna duyuruldu.
Gelişmeyi değerlendiren çevre gönüllüleri, Salda Gölü’nün yalnızca Türkiye için değil dünya için önemli bir doğa hazinesi olduğunu vurgulayarak, bu güzelliklerin partiler üstü bir anlayışla korunması gerektiğini belirtti.
Burdur’da yaşanan bu gelişmeler, hem kamu kurumlarındaki işleyiş hem de sosyal hayatın farklı yönlerini gözler önüne serdi. Sağlık alanındaki iddialar soruşturma süreçleriyle yakından takip edilirken, bireysel dramlar ve çevresel duyarlılıklar da kamuoyunun gündeminde yerini koruyor.
Burdur Gündeminde Siyaset, Su Sorunu ve Basın Üzerine Tartışmalar
Burdur’da yerel siyasetten su sorununa, basın ile siyaset ilişkilerinden toplumsal reflekslere kadar birçok konu gündemdeki yerini koruyor. Son dönemde yapılan açıklamalar, hem kamu hizmetlerine hem de yerel siyaset anlayışına ışık tutuyor.
“BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ”
Yerel düzeyde zaman zaman yaşanan tartışmalara değinilerek, farklı kimlikler üzerinden yapılan saldırıların yanlışlığına dikkat çekildi. “Eğitimiyle, diniyle, diliyle, ırkıyla kimseyi hedef göstermiyoruz. Bu işlere prim vermiyoruz. Akıllı insanlar olarak bu tavırlara izin vermemek gerekir. Zaman içinde bu anlayışlar yok olup gidecek” denildi.
Açıklamada ayrıca, yerel siyasette kişisel saldırıların tarafları çirkinleştirdiği, asıl hedefin Burdur’un yararına hizmet üretmek olduğu vurgulandı.
“GAZETECİLİKTE SEVİLMEK ZORDUR”
Yerel basının durumu da gündeme geldi. Gazetecilerin bir gün övülüp ertesi gün eleştirilebildiğini belirten konuşmada şu ifadelere yer verildi:
“Bir gün belediye başkanıyla iyi olursunuz, ertesi gün kötü olursunuz. Hayatın içinde var bu. Bir belediye çalışanının hatası, belediye başkanının şahsına mal edilemez. Ama refleksler nedeniyle bazen kurumlar alınganlık gösterebiliyor. Ayıbımızı örtmek yerine üzerine gitmek gerekir.”
Açıklamada, gazetecilerin sık sık davalarla karşı karşıya kaldığı, ancak çoğu zaman bu davaların takipsizlikle sonuçlandığı da belirtildi.
“SU SORUNU SİYASET ÜSTÜDÜR”
Burdur’da uzun süredir devam eden içme suyu sorununa da değinildi. Açıklamada, su konusunun siyasi tartışmaların ötesinde ele alınması gerektiği vurgulandı:
“İçme suyu meselesi 23 yıldır çözülemedi. Bu işin müteahhidi ben değilim, ama çözülmesini istiyorum. Arıtma tesisi var ancak tam kapasite çalıştırıldığında yüzde 20 oranında su israfı oluyor. Zaten kıt olan suyu bu şekilde kullanınca bazı mahallelere hiç su verilemez hale geliyorsunuz.”
Ayrıca, son seçimlerde yaşanan tabloya işaret edilerek, “Su sorununu çözemeyerek aslında sadece muhalefet seçmenini değil, AK Parti seçmenini de cezalandırmış oldular” ifadeleri kullanıldı.
“TIP FAKÜLTESİ BURDUR İÇİN ŞART”
Burdur’a kazandırılması planlanan tıp fakültesi de gündemdeki diğer bir konu oldu. Açıklamada, projeye destek verildiği belirtilerek şu değerlendirmeler yapıldı:
“Ben AK Parti’ye oy vermiyorum. Ama Burdur’a yapılacak bir hizmet için kimin getirdiğine bakmam. Tıp fakültesi bu şehir için gerekli. Bu konuda kim emek verdiyse teşekkür etmek gerekir.”
“GAZETECİLİK İŞİNİ YAPIYOR”
Gazetecilerin siyasetçilerle zaman zaman karşı karşıya geldiğini ancak bunun kişisel algılanmaması gerektiğini belirten açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Bugün bir siyasetçiyi eleştirirsiniz, yarın başka bir konuda desteklersiniz. Bu doğaldır. Ama yöneticiler bunu çoğu zaman anlamıyor. Gazeteci işini yapıyor. Bunu bir çıkar gibi görmemek lazım. Benim için önemli olan Burdur’un çıkarıdır.”
Burdur’da yapılan değerlendirmeler, hem yerel yönetimlerdeki hizmet tartışmalarını hem de basın ile siyaset ilişkisini bir kez daha gündeme taşıdı. İçme suyu ve tıp fakültesi gibi kentin geleceğini doğrudan etkileyen projelerin hızla tamamlanması gerektiği vurgulanırken, basının da bu süreçlerde görevini yapmaya devam edeceği mesajı verildi.
AYRINTILAR İÇİN CANLI YAYIN VİDEOSU: https://www.facebook.com/hguraksu/videos/1927010318031163