BURDUR DEVLET TE FIRTINA YAKIN..
Burdur Devlet Hastanesi'nde aylardır süren inceleme sürecinde artık sona gelindiği konuşuluyor. Dile kolay… Yaklaşık dört aydır hastanede devam eden müfettiş çalışması, yalnızca kurum içinde değil, şehir genelinde de ciddi bir merak ve beklenti yaratmış durumda. Bu sürecin her adımını hem sendika başkanı Dr. Ümit Gümüştaş hem de bizler yakından takip ettik; çünkü konu, bir sağlık kurumunun yalnızca işleyişi değil, aynı zamanda kamu vicdanıdır.
Sahte nöbet iddiaları, diyaliz solüsyonlarının çöpe döküldüğü yönündeki söylentiler, yemekhanede malzeme hırsızlığı gibi birbirinden ağır başlıklar… Bunların her biri, tek başına dahi ciddi soruşturma gerektirirken; hepsinin aynı dönemde, aynı kurumda gündeme gelmesi kamuoyunun haklı endişesini artırıyor.
Müfettişlerin 300’e yakın kişinin ifadesine başvurduğu belirtiliyor. Bu bile, soruşturmanın kapsamının ne kadar geniş olduğunu, dosyanın ne kadar büyüdüğünü anlatmaya yetiyor. Kulislerde dolaşan bilgilere göre bazı çalışanlar için disiplin cezaları kaçınılmaz görünürken, işten çıkarma ihtimali bulunan personelin de bulunduğu dillendiriliyor.
Kamuoyu, aylardır “Ne çıkacak?” diye soruyor. Sessizlik uzadıkça beklenti de büyüyor. Edindiğimiz bilgilere göre raporların artık son aşamada olduğu, kısa süre içinde ilgili makamlara sunulacağı ifade ediliyor. Yani Burdur Devlet Hastanesi’nde “hesap zamanı” yaklaşıyor.
Elbette herkesin beklentisi aynı:
Kim ne yaptıysa karşılığını alsın.
Kim suçsuzsa aklansın.
Kim kamuya zarar verdiyse bedelini ödesin.
Bir sağlık kurumunun en küçük hatası bile hem maddi hem de insani anlamda büyük sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle yürütülen soruşturmanın yalnızca cezai değil; aynı zamanda kurumsal temizlenme, yeniden düzenlenme ve güven tazeleme sürecine de zemin hazırlaması gerekiyor.
Şimdi herkes aynı sorunun cevabını bekliyor:
Bu raporlar Burdur Devlet Hastanesi'nin geleceğini nasıl şekillendirecek?
Fırtına öncesi sessizlik…
Birazdan sayfalar açılacak ve Burdur’a uzun süre konuşulacak bir tablo düşecek.

