MAKÜ’NÜN YERLİ SÜPER GIDASI SPİRULİNA YATIRIMCIYLA BULUŞUYOR
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), sağlık, tarım ve yerli üretim alanlarında önemli bir adım atarak, laboratuvarlarında geliştirdiği süper gıda Spirulina’yı yatırımcılarla buluşturuyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından "süper gıda" olarak kabul edilen bu özel ürün, şimdi kitle fonlama yöntemiyle daha geniş kitlelere ulaştırılacak.
MAKÜ’nün Ar-Ge gücünü üretime dönüştürdüğü Spirulina projesi, hem üniversite-sanayi iş birliği hem de yerli ve sürdürülebilir üretim açısından örnek gösterilecek bir model olarak öne çıkıyor. Üniversitenin bilimsel altyapısıyla geliştirilen ve ticarileştirilen Spirulina, şimdi yatırım desteği alarak yurt içi ve yurt dışı pazarlarda yer edinmeyi hedefliyor.
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, bu girişimin üniversite kaynaklı başarı öykülerinden biri olduğunun altını çizdi. “Üniversitemizde geliştirdiğimiz Spirulina’yı önce üretime, ardından piyasaya kazandırdık. Şimdi ise kitle fonlama modeliyle kapasitemizi artırarak hem Burdur’a hem de ülkemize ekonomik katkı sağlamayı amaçlıyoruz” diyen Rektör Dalgar, projenin yerli üretimi güçlendirdiğini ve girişimcilik ekosistemine yeni bir soluk getirdiğini ifade etti.
Proje, MAKÜ Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) aracılığıyla yatırımcılarla buluşturulacak. Üniversite bünyesinde geliştirilen bu model, akademik bilginin ticarileştirilmesi açısından da dikkat çekerken, Türkiye’de gıda inovasyonu anlamında önemli bir örnek oluşturuyor.
Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, çalışmada emeği geçen öğretim üyeleri Doç. Dr. Füsun Akgül, Prof. Dr. Rıza Akgül ve TTO Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ömer Çatal’a da teşekkür ederek, “Bu başarı, bilimsel üretimin ekonomik değere dönüşmesinde üniversitemizin üstlendiği rolün en somut göstergelerinden biridir” dedi.
Spirulina projesi sayesinde Burdur, geleceğin stratejik gıdalarından biri olarak kabul edilen bu ürünle hem sağlık hem de tarım alanında öne çıkan iller arasında yerini almayı hedefliyor. MAKÜ’nün bu adımı, Türkiye’nin yerli üretim ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine üniversiteler aracılığıyla katkı sunduğunun güçlü bir kanıtı niteliğinde.
