İNSUYU MAĞARASI 47 YIL SONRA KÜLTÜR VE SANATLA YENİDEN CANLANDI

Vali Tülay Baydar Bilgihan, geçmişte Burdur’da görev yapan Vali ve Mülkiye Başmüfettişi Şerif Yılmaz ile birlikte Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, kurum temsilcileri ve gaziler etkinliğe katıldı. Protokol üyeleri, alanda kurulan yöresel stantları ziyaret ederek üreticiler ve vatandaşlarla sohbet etti.

Konserler, Halk Oyunları ve Yöresel Lezzetler

Etkinlik programında yerel sanatçılar Yasin Akkaya ve Sabri Özdemir ile MAKÜ Konservatuvarı öğrencileri sahne aldı. Katılımcılar, konserler eşliğinde keyifli vakit geçirirken, halk oyunları gösterileri de etkinliğe ayrı bir renk kattı.

Geceye, sanat dünyasının sevilen isimlerinden Faik Öztürk ve Türk Sanat Müziği sanatçısı, Burdur sevdalısı Safiye Soyman da damgasını vurdu. Soyman ve Öztürk’ün sahne performansı izleyenleri coşturdu.

Etkinliğin en özel anlarından biri ise Türk Halk Müziği’nin efsane ismi Bedia Akartürk’ün sahneye çıkışı oldu. Tam 40 yıl aradan sonra İnsuyu’nda konser veren Akartürk, güçlü sesiyle alanı adeta inletti.

Yöresel Stantlar ve İkramlarla Festival Havası

Festival kapsamında açılan yöresel ürün stantları yoğun ilgi gördü. Burdurlu üreticilerin el emeğiyle hazırladığı ürünler ziyaretçilerle buluştu. Etkinlikte ayrıca katılımcılara helva ve bulgur pilavı ikram edilerek geleneksel kültür yaşatıldı.

Vali Tülay Baydar Bilgihan’ın Konuşması

“Bugün İnsuyu Mağarası etkinlik alanındayız. 1978 yılından itibaren kesintili olarak belirli dönemlerde yapılan İnsuyu kültür ve sanat etkinliklerine biz 46-47 yıl sonrasında tekrar merhaba demiş olduk. Biliyorsunuz Temmuz ayı içerisinde yapmayı planladığımız etkinlikler olarak da duyurmuştuk. Eylül ayı itibariyle bu etkinliğimize başlamış olduk.”

“Bugün aslında yapmak istediğimiz turizmi açıdan teşekkür ediyorum. Sağ olunuz. 1962 yılında turizme açılan ilk mağaranın olduğu bölgedeyiz. Aslında turizm açıdan ilk mağara demek aynı zamanda Burdur'un da şehrimizin de turizm yolculuğunun ne kadar geriye gittiğini ifade etmeye yetiyor.”

“1962 yılında başlayan ve bu anlamda günlerce belki ziyaretçiler kabul eden inanılmaz suların ve muazzam bir atmosferin yaşandığı işte bu alanda kültürü, tarihi ve zenginliği aynı zamanda buluşturan çok değerli başkanlarımıza, değerli mülki idare amirlerimize, valilerimize, belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Ebediyete irtihal edenlere rahmet diliyoruz. Onları minnetle anıyoruz. İnanın ki hiç kolay değil bu işleri yapmak.”

“Kıymetli Çetin başkanım, sizin gibi bizler de bu yolculuğa başladığımız günden itibaren bütün zorlukları sizler gibi yaşıyoruz. İnsan kaynağımızla hedeflediğimiz şeye hepimizi anlatabilmek, ikna edebilmek, bir noktaya getirebilmenin hiç kolay olmadığını her gün 25 yıllık meslek hayatımızda bizler de yaşıyoruz. Dolayısıyla emeğinize sağlık, yüreğinize sağlık diyorum. Çok zor bir şeyi başardığınızın farkındasınız. Bizler de farkındayız.

Çünkü insanların yıllar geçse de konuşabildiği, aynı heyecanı duyduğu, aynı heyecanı tekrar yaşamak istediği bir alan yaratabilmek, bir alanın mimarı olabilmek hiç de kolay değil. Burdur kültürüyle, tarihiyle, turizmiyle, tarımıyla hakikaten cennetten bir köşe. Biz saklanmış cennet diyoruz Burdur’a.”

“Bu şehir artık uçmak istiyor artık. Dolayısıyla bu enerjisini, kültürünü ve zenginliğini artık Türkiye ile, dünyayla bence daha fazla paylaşmanın zamanı gelmiş de geçmiş bile. Ama bütün bunların olabilmesi sizlerin buna inanmanızla mümkün. Biz diyoruz ki Burdur'un her bir köşesi cennetten bir köşe.”

“Bucak'ta başladık, Karacaören'de başladık ve dedik ki burası doğal şenlikleri için, su sporları için muazzam bir alan. Düşünebiliyor musunuz? Dünyadaki dört tane Sığla ormanından bir tanesi Bucak’ta ve o kadar muazzam bir alan ki yüzyıllara tarihi yüzyılların büyük bir birikimi var. Dolayısıyla bu zenginliğe yeter ki bakmak isteyelim. Bucaktan başladık, İn suyundan başladık, bucağa gittik ve sonra dedik ki, ‘Evet, burası gül kokan bir memleket. Güller diyarı, gönüller diyarı diyoruz biz.’”

“Burada binler olmayabilir, on binler de olmayabilir. Ama bu alanda bu duyguyu, bu nostaljiyi bence bizlerle yaşayan, ekranları başında bizleri bekleyen, bizleri izleyen her gönül dostuyla ben bir şekilde buluştuğumuzu, yolumuzun kesiştiğini ve mesajımızın doğru anlaşıldığını düşünüyorum. O yüzden biz diyoruz ki işte bu şehirde güller kokuyor, lavanta kokuyor. Bu şehir güzel insanların şehri. Yeter ki bu güzelliği, Salda’nın güzelliğini, Kremna’sıyla, Kibyra’sıyla, Sagalassos’uyla bakınız bir şehirde d tane antik kent var. İnanılmaz bir zenginliğin içerisindeyiz ve geldiğim günden beri ben bunu sürekli etrafıma anlatmanın gayreti içerisindeyim. Ama etrafımızı anlatmak yetmez. Daha çok anlatmak, daha çok çalışmak zorundayız.”

“Bu ülkeyi bize cennet vatan kılan, canını feda eden, görev başında şehit olan, sınırda şehit olan tüm kahraman silah arkadaşları ile birlikte cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve ebediyete irtihal eden gazilerimizi, şehitlerimizi, kanını canını bu vatan uğruna veren ve feda eden tüm vatan evlatlarını rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Sizlerin duygularınıza tercüman olduğumun farkındayım. Çok değerli büyüklerimiz burada. Huzurevi sakinlerimiz burada. Gazilerimiz burada. Kendilerine de sağlık sıhhat diliyorum.”

“Çok teşekkür ediyorum. İyi eğlenceler diliyorum. Bu güzel şehrin güzelliklerini anlatmaya devam edeceğiz diyorum. Her şeye inat diyorum.”

Bedia Akartürk’ten Unutulmaz Gece

40 yıl sonra Burdur’da sahne alan Bedia Akartürk, türküleriyle Burdurlulara unutulmaz bir gece yaşattı. Güçlü sesi ve samimi tavırlarıyla büyük beğeni toplayan sanatçı, hem duygusal hem de eğlenceli anlara imza attı.

Safiye Soyman ve Faik Öztürk Sahneyi Paylaştı

Etkinlikte sahne alan Safiye Soyman ve Faik Öztürk ise enerjik performanslarıyla izleyicileri coşturdu. Soyman, Burdur’un kendisi için özel bir şehir olduğunu dile getirerek sık sık kente geleceğini söyledi.