BURDUR’DAKİ GÖLETLERE 393 BİN YAVRU SAZAN BIRAKILDI

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yürüttüğü "Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi" çerçevesinde Burdur’da kapsamlı bir balıklandırma faaliyeti gerçekleştirildi.
2025 yılı itibarıyla hayata geçirilen çalışma ile su kaynaklarındaki balık popülasyonunun artırılması ve sürdürülebilir balıkçılığın desteklenmesi amaçlandı.
8 Farklı Su Kaynağına Yavru Sazan Takviyesi
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü’ne bağlı Kepez Üretim Tesisleri’nde yetiştirilen, 1 ila 2 gram ağırlığında yaklaşık 393 bin yavru sazan, Burdur İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün koordinasyonunda doğayla buluşturuldu. Yavru sazanlar şu su kaynaklarına salındı:
Gölyeri Göleti
Hisarköy Göleti
Kozağacı Göleti
Bağsaray Göleti
Karamanlı Baraj Gölü
Belenli Göleti
Tefenni Göleti
Değirmendere Göleti
1-2 Yılda Avlanabilir Boya Ulaşacaklar
Uzmanlar, salımı yapılan yavru sazanların yaklaşık 1 ila 2 yıl içerisinde avlanabilir boya ulaşacağını ifade ediyor. Bu süreçte hem su ekosistemine canlılık katılması hem de amatör ve profesyonel balıkçılar için yeni kaynaklar oluşturulması bekleniyor.
Kurallara Uyarak Sürdürülebilir Balıkçılık Mümkün
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, balıkçılığın sürdürülebilir bir şekilde devam edebilmesi için bazı temel kurallara dikkat çekti. Buna göre;
Belirlenen av zamanlarına riayet edilmeli,
Avlanan balıkların boy limitlerine dikkat edilmeli,
Yasaklı av araç ve yöntemlerinden kaçınılmalı,
Üreme dönemlerinde avcılık faaliyetlerine ara verilmeli.
Bu kurallara özen gösterilmesinin, hem mevcut balık popülasyonlarının korunması hem de su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Sağlıklı Ekosistemler İçin Ortak Sorumluluk
Gerçekleştirilen bu balıklandırma çalışmaları, Burdur’daki su kaynaklarının geleceğe daha sağlıklı bir şekilde taşınması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Doğal yaşamın korunması ve balıkçılığın sürdürülebilir hale gelmesi, hem çevre gönüllülerinin hem de balıkçıların ortak sorumluluğu olarak öne çıkıyor.