BURDUR’DA SON 5 YILDA YAŞANAN İŞ KAZALARI, GÜVENLİK İHMALLERİNE DİKKAT ÇEKİYOR

Burdur’da son beş yılda yaşanan iş kazaları, iş güvenliği konusunda acil önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Geçmiş yıllara dönüldüğünde, kent genelinde meydana gelen kazalarda en sık karşılaşılan nedenin ihmaller olduğu dikkat çekiyor.

2021 yılında bir çimento fabrikasında meydana gelen ölümlü kaza, 2020’de bir mermer ocağında iki işçinin göçük altında kalarak hayatını kaybetmesi ve 2019’da bir inşaat sahasında yaşanan ölümcül düşme vakası, iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliğini gözler önüne sermişti. 2024 yılına gelindiğinde de durum değişmedi: Tefenni’de bir mermer fabrikasında meydana gelen iş kazası, Temmuz ayında Karamanlı’da devrilen bir kepçenin altında kalan servis ustasının hayatını kaybetmesi ve Eylül ayında Burdur merkezde drenaj çalışması sırasında meydana gelen göçükte bir işçinin yaşamını yitirmesi, risklerin devam ettiğini kanıtladı.

Üstelik kazalar yalnızca iş yerleriyle sınırlı kalmadı. 2025 yılında Hızırilyas Mahallesi’nde, 34 yaşındaki Abdil A., evinin bahçesinde çapa makinesiyle çalışırken ayağını makineye kaptırarak ağır yaralandı. Bu olaylar, tedbirsizliğin sadece iş alanlarında değil, günlük yaşamda da ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.

MAKÜ, Bilimsel Eğitimlerle Farkındalık Oluşturuyor

Bu olumsuz tabloya karşılık, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli eğitim çalışmaları yürütüyor. Üniversite, teorik bilgilerle birlikte uygulamalı eğitimler de sunarak, gençleri iş kazalarının önlenmesine yönelik bilinçlendirmeyi hedefliyor.

Özellikle Vaka Temelli Öğrenim Programı ile öğrenciler ve akademik personel, gerçek hayat senaryoları üzerinde çalışarak olası kazalara karşı çözüm üretme yetkinliği kazanıyor. MAKÜ ayrıca, çok tehlikeli iş kollarında çalışanlara yönelik sertifikalı eğitim programları düzenleyerek, sektördeki bilgi ve uygulama eksikliğini kapatmayı amaçlıyor.

Yıllar Öncesinden Gelen Bilimsel Uyarılar

İş sağlığı ve güvenliği konusunda uyarılar yeni değil. 2013 yılında MAKÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde yayımlanan bir çalışmada, özellikle mermer sektöründe çalışan işçilerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının ciddi tehdit altında olduğu vurgulanmıştı. Araştırmada, ağır çalışma koşullarının sadece meslek hastalıklarına değil, aynı zamanda yaşam kalitesinde önemli düşüşlere yol açtığı açıkça ortaya konmuştu.

Bu bulgular, işverenlerin sadece ekonomik kaygılarla değil, aynı zamanda insani ve hukuki sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

28 Nisan: Farkındalık İçin Bir Dönüm Noktası

Her yıl 28 Nisan, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından "Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü" olarak anılıyor. Bu özel gün, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için küresel ölçekte farkındalık yaratmayı hedefliyor. 2024 yılı teması olan “Değişen İklimde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Sağlanması”, iklim değişikliğinin iş yerlerindeki riskleri artırabileceğine dikkat çekiyor. Artan sıcaklıklar, şiddetli hava olayları ve çevresel değişimler, çalışanların sağlığını doğrudan tehdit ederken, iş yerlerinin de bu yeni risklere karşı önlem alması gerektiği vurgulanıyor.

Güvenlik Önlemleri Ertelenemez

Türkiye genelinde yaşanan iş kazalarına göre daha düşük oranda kaza yaşansa da, Burdur’daki her olay, ihmalin nelere mal olabileceğini acı bir şekilde hatırlatıyor. Eğitim kurumlarının çalışmaları umut verici olsa da, asıl değişimin sahada ve işverenlerin sorumluluk anlayışında başlaması gerekiyor.

Artık iş güvenliği bir tercih değil, zorunluluktur. Her kaybedilen can, alınmayan önlemlerin ve ihmallerin ağır bir bedelidir. İş kazalarının önlenmesi ve çalışan sağlığının korunması, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olarak görülmelidir. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü, bu bilinci artırmak ve gerekli adımları atmak için önemli bir fırsattır. Çünkü güvenli çalışma ortamları, sağlıklı ve güçlü bir toplumun temel taşlarını oluşturur.