BOMBA ADAY

ALANYA Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) rektör yardımcısı ve Akdeniz Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. Oğuz Karahan, Diyarbakır'da görev yaptığı dönemde, FETÖ'den hapis yatıp, Kobani'ye ambulans içerisinde giden el bombaları üzerinde parmak izine rastlandığı yönünde sosyal medyada yer alan iddialara yanıt verdi. Karahan, FETÖ soruşturması sonrasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını, el bombasındaki parmak izi iddiasının ise iftira olduğunu söyledi.
ALKÜ'de öğretim üyesi de olan Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Karahan, 2023 yılı mayıs ayında İl Sağlık Müdürü olarak atandı. İl müdürlüğü görevinden 8 ay sonra 16 Ocak itibarıyla alınan Karahan, Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nde açtığı göreve iade davasını kazandı. Oğuz Karahan, 4 Haziran 2024 günü İl Sağlık Müdürlüğü görevine yeniden döndü. Bu süreçte doçentlikten profesörlüğe yükselen Karahan, 5 Haziran günü il sağlık müdürlüğü görevinden istifa etti. Karahan, yeniden öğretim üyesi olduğu Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde rektör yardımcılığı görevine getirildi. Karahan son olarak, Akdeniz Üniversitesi rektörlüğü için aday oldu.
EL BOMBASI VE FETÖ İDDİALARI
Görevden alındığı süreçte profesörlüğe yükselen Oğuz Karahan hakkında, sosyal medya üzerinde FETÖ ve terör örgütleriyle ilgili iddialar gündeme geldi. Bazı sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda, Karahan'ın 2016'da Dicle Üniversitesi'nde görevli iken FETÖ'den hapis yattığı, çıktıktan sonra memuriyete geri dönüp, yöneticilik basamaklarını tırmandığı dile getirildi. Başka bir paylaşımda ise şu ifadeler yer aldı; "Renklendirilmiş kravatlı kripto FETÖ'cü il sağlık müdürünün biri Diyarbakır'da Kobani olaylarında ambulans içinde yakalanan çuval dolusu bombaların üzerinde parmak izine rastlanmış. Devlet görevi men. Savcılıkta her şey kayıtlı. FETÖ ile mücadeleye devam, bize güvenen yüzbinlerce davadaşımız içiniz rahat olsun."
AÇIĞA ALINDIĞINI KABUL ETTİ
Söz konusu iddialarla ilgili soruları yanıtlayan Prof. Dr. Oğuz Karahan, ambulans içerisinde ele geçirilen el bombaları üzerinde parmak izine rastlandığı iddiasının iftira olduğunu belirterek, "Diyarbakır'da hekimlik yaptım evet. İftira, öyle bir şey yok" dedi. FETÖ ile alakalı soruşturma geçirdiğini de aktaran Karahan, "Yani Dicle Üniversitesi'nde herkes gibi. 'Soruşturma sonucunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı' denildi. Hiçbir sıkıntımız olmadı. Ne bir mahkeme, ne bombayla yakalanma, öyle bir şey yok yani. Ama o dönem başhekim olduğumuzda, müdür olduğunuzda, böyle yıpratmak istediler. Dediler ki 'Hocam ciddiye almayın, resmi bir belge varsa sunsunlar' diye" dedi.
Memuriyetten atılmakla ilgili iddiaya yanıt veren Karahan, şöyle devam etti:
"Açığa alındık, memuriyetten men edilmedik. Bütün Dicle Üniversitesi olarak açığa alındığımız sürede, herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Zaten bu araştırmalar yapılarak profesör, müdür, başhekim oluyorsunuz. Defaatle araştırıldı. En son mahkemeyi kazandığımızda da varsa böyle bir husus sunmaları lazım" dedi.
Akdeniz Üniversitesi rektörlüğü için adaylığa başvurduğunu, ancak bir iddiası olmadığını da belirten Karahan, "Çevredeki insanlar 'Hocam başvurun, en azından bu bölgeye hizmetleriniz var. Hizmetleriniz açısından bir katkınız olacağına inanıyoruz' dedi. Öyle iddialı olalım, sağdan soldan bastıralım gibi bir tavrımız da yok açıkçası. Her devlet memuru o dönemde inceleme geçiriyordu. Bizim Dicle Üniversitesi'nde farklı bir kadrolaşma vardı. Ben Dicle Üniversitesi'nde mecburi hizmetteydim. Zaten mecburi hizmette olduğumu, kadronun içerisinde herhangi bir iltisakımın bulunmadığını, devletin mecburen oraya atadığını görünce soruşturmayı sonlandırdılar" diye konuştu.

Antalya’nın gündemine ‘Bomba’ düştü
DHA muhabiri Mehmet Çınar’ın bir haberi, bugün üniversite dünyasına deyim yerindeyse ‘Bomba’ gibi
Şimdi DHA’nın bu haberine bakalım ve Gün Haber olarak biz de bir kaç kelam edelim:
ALANYA Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) rektör yardımcısı ve Akdeniz Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. Oğuz Karahan, Diyarbakır’da görev yaptığı dönemde, FETÖ’den hapis yatıp, Kobani’ye ambulans içerisinde giden el bombaları üzerinde parmak izine rastlandığı yönünde sosyal medyada yer alan iddialara yanıt verdi. Karahan, FETÖ soruşturması sonrasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını, el bombasındaki parmak izi iddiasının ise iftira olduğunu söyledi.

ALKÜ’de öğretim üyesi de olan Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Karahan, 2023 yılı mayıs ayında İl Sağlık Müdürü olarak atandı. İl müdürlüğü görevinden 8 ay sonra 16 Ocak itibarıyla alınan Karahan, Antalya Bölge İdare Mahkemesi’nde açtığı göreve iade davasını kazandı. Oğuz Karahan, 4 Haziran 2024 günü İl Sağlık Müdürlüğü görevine yeniden döndü. Bu süreçte doçentlikten profesörlüğe yükselen Karahan, 5 Haziran günü il sağlık müdürlüğü görevinden istifa etti. Karahan, yeniden öğretim üyesi olduğu Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı görevine getirildi. Karahan son olarak, Akdeniz Üniversitesi rektörlüğü için aday oldu.

EL BOMBASI VE FETÖ İDDİALARI

Görevden alındığı süreçte profesörlüğe yükselen Oğuz Karahan hakkında, sosyal medya üzerinde FETÖ ve terör örgütleriyle ilgili iddialar gündeme geldi. Bazı sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda, Karahan’ın 2016’da Dicle Üniversitesi’nde görevli iken FETÖ’den hapis yattığı, çıktıktan sonra memuriyete geri dönüp, yöneticilik basamaklarını tırmandığı dile getirildi. Başka bir paylaşımda ise şu ifadeler yer aldı; “Renklendirilmiş kravatlı kripto FETÖ’cü il sağlık müdürünün biri Diyarbakır’da Kobani olaylarında ambulans içinde yakalanan çuval dolusu bombaların üzerinde parmak izine rastlanmış. Devlet görevi men. Savcılıkta her şey kayıtlı. FETÖ ile mücadeleye devam, bize güvenen yüzbinlerce davadaşımız içiniz rahat olsun.”

AÇIĞA ALINDIĞINI KABUL ETTİ

Söz konusu iddialarla ilgili soruları yanıtlayan Prof. Dr. Oğuz Karahan, ambulans içerisinde ele geçirilen el bombaları üzerinde parmak izine rastlandığı iddiasının iftira olduğunu belirterek, “Diyarbakır’da hekimlik yaptım evet. İftira, öyle bir şey yok” dedi. FETÖ ile alakalı soruşturma geçirdiğini de aktaran Karahan, “Yani Dicle Üniversitesi’nde herkes gibi. ‘Soruşturma sonucunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı’ denildi. Hiçbir sıkıntımız olmadı. Ne bir mahkeme, ne bombayla yakalanma, öyle bir şey yok yani. Ama o dönem başhekim olduğumuzda, müdür olduğunuzda, böyle yıpratmak istediler. Dediler ki ‘Hocam ciddiye almayın, resmi bir belge varsa sunsunlar’ diye” dedi.

Memuriyetten atılmakla ilgili iddiaya yanıt veren Karahan, şöyle devam etti:

“Açığa alındık, memuriyetten men edilmedik. Bütün Dicle Üniversitesi olarak açığa alındığımız sürede, herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Zaten bu araştırmalar yapılarak profesör, müdür, başhekim oluyorsunuz. Defaatle araştırıldı. En son mahkemeyi kazandığımızda da varsa böyle bir husus sunmaları lazım” dedi.

Akdeniz Üniversitesi rektörlüğü için adaylığa başvurduğunu, ancak bir iddiası olmadığını da belirten Karahan, “Çevredeki insanlar ‘Hocam başvurun, en azından bu bölgeye hizmetleriniz var. Hizmetleriniz açısından bir katkınız olacağına inanıyoruz’ dedi. Öyle iddialı olalım, sağdan soldan bastıralım gibi bir tavrımız da yok açıkçası. Her devlet memuru o dönemde inceleme geçiriyordu. Bizim Dicle Üniversitesi’nde farklı bir kadrolaşma vardı. Ben Dicle Üniversitesi’nde mecburi hizmetteydim. Zaten mecburi hizmette olduğumu, kadronun içerisinde herhangi bir iltisakımın bulunmadığını, devletin mecburen oraya atadığını görünce soruşturmayı sonlandırdılar” diye konuştu.
Prof. Dr. Oğuzhan Karahan’ın adı, daha Antalya İl Sağlık Müdürlüğü görevine atandığı günler FETÖ ile birlikte anılmaya başlamıştı. Dicle Üniversitesi’nde görevliyken 2016 yılında FETÖ operasyonuyla tutuklanıp hapis yattığı söylenmişti. DHA’nın şu son haberinden de anlaşılıyor ki, hocamız, adının FETÖ ile anılmasından hala kurtulamamış.  Bu bir rektör adayı için sıkıntılı bir durum. Rektörü Cumhurbaşkanı Erdoğan atadığı için de kendisi için büyük bir dezavantaj… Çuvallar dolusu el bombası ve bu bombaların üzerinde hocanın parmak izlerinin bulunduğu iddiası ise günlerce konuşulacak müthiş bir adli vaka…  Bizim asıl takıldığımız konu ise bir insan nasıl olur da istemeye istemeye üniversite gibi ciddi bir kuruma rektör adayı olur. Baksanıza ‘Bir iddiam yok’ diyor. Peki, rektörlük için sizin iddianız yoksa, sizin adınıza iddiası olanlar kimler?.. Amaçları ne?.. Sözlerinizden anladığımız kadarıyla ‘Çevredeki insanlar’ istemiş adaylığınızı… Bu kişiler bir derneğe mi, birliğe mi, bir cemaate mi mensuplar?.. Evet hocam gerçekten merak ediyoruz, sizi bu havuza kim itmek istiyor?..

KAYNAK : DHA MEHMET ÇINAR

GÜN HABER