PROPLEM NEREDE ?

Problem Nerede?

            İnsanlığınhem dünyada hem ülkemizde birçok problem ile boğuştuğu bir dönemdeyiz. 2020yılının başından yarısına sayabileceğimiz, yaşadığımız o kadar çok sorun var kibelki bazıları unutuldu ama geriye dönüp bakmakta fayda var. Elazığ depremi,Van’da çığ düşmesi, birçok yerdeki aralıksız depremler, çıkan yangınlar,İdlib’de verdiğimiz şehitler, mülteci problemleri, kötüye giden ekonomi derkenmilletçe yorulduk. Tam nefes alacağımız zaman Sağlık Bakanlığı mart ayında ilkCoronavirüs vakamızı açıkladı. Rakamlar büyüdü ve evlere hapsolduk.Vatandaşımız bir yandan virüsten korunmaya çalışırken bir yandan geçim derdinedüştü. Bu süreç böyle devam ederken problemlerden birisi daha sinsice ortayaçıkıverdi; sağlıklı beslenememek ve buna bağlı gelişen çeşitli sağlıksıkıntıları.

            Nisanayında ülke geneli sokağa çıkma yasağı ilan edileceği haberleri çıktığındainsanlar temel gıda ve ihtiyaçlarını karşılamak için marketlere akın etti.Aslında yapılan ihtiyaçtan ziyade bir stoklama işlemiydi. Gözlemlediğimizkadarıyla marketlerde makarna, un, yağ, şeker, çay ve kolonya rafları boşkaldı. Sosyal mesafe kuralları çiğnendi. Sağlık arka planda kaldı, beslenmederdine düşüldü. Peki bunlara gerek var mıydı? Alternatif yollarabaşvurulabilir miydi? Olan oldu, o günler geride kaldı. Peki bu konudaki asılproblem nerede?

            Sağlıksızbeslenmenin/beslenememenin, kötü beslenmeye bağlı gelişen rahatsızlıkların,vücuda eziyet fazla kiloların ve buna bağlı gelişen hastalıkların önlenmesinde rolalan ana meslek grubu diyetisyenliktir. Koruyucu ve önleyici sağlığın temelindeyer alan unsur, sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmedir. İşte problem tam daburada, ülkemizde ortalama 100bin kişiye 5 diyetisyen düşmesindedir. Bu durumakıllara şu soruları getirmektedir; niçin diyetisyen istihdamı yapılmamaktadır?Toplumun tamamına kaliteli bir sağlıklı beslenme hizmeti vermenin önü nedenaçılmıyor, açılmamasının sebepleri nelerdir? Toplumun sağlıklı olmasının vehastalanmamasının sağlanması hususunda ekonomiye binen sağlık yükünde azalma vede yapılan tasarruf ile ihtiyaç sahiplerinin karnını doyurmak daha faydalıolmaz mıydı?

Diyetisyen istihdamoranı bu denli düşük iken Dünya Sağlık Örgütü 2018 Avrupa Sağlık Raporu’na göreTürkiye, Avrupa’nın en obez ülkesi olarak kayıtlara geçmiştir. Kamu bünyesindehizmet veren diyetisyen sayısının azlığı, insanların doğru ve güvenilir bilgiyeulaşmasını yetersiz kılmaktadır. Bu durum artan bilgi kirliliğine bağlı olarakzayıflama hapları-çayları gibi insan sağlığını hiçe sayan gayri resmi yollarınönünü açmaktadır. Pandemi sürecinde yaşanan beslenme problemleri göstermiştirki yediden yetmişe herkesin beslenme eğitimlerine ihtiyacı vardır. Bunun içinatılması gereken adımlar mevcuttur. Umarım sesimize kulak verenler olur.Sağlıklı, mutlu günler diliyorum.

Diyetisyen OsmanÇAKIR